2 Mayıs 2014 Cuma

Diplomayı alınca mimar mı oluyoruz?

"Olmuyorsun" diyerek yazıyı bitirmek ve kendi çelişkilerimle baş başa kalıp özellikle seni soru işaretleriyle bir başına bırakasım yok yeni mezun. Zaman ne çabuk geçiyor bir bilsen. Piyasa deneyimi mühim şey diyerek atıldığım maceramın 8. ayını devirmek üzereyken belki sen kepinle beraber havalara uçma aşamasındayken bir kaç soruna cevap olurum diye bir niyetle başladım yazmaya.

Önce kendine sorman gereken soru mimarlık birinci sınıftaki ruh halini tekrar yaşamaya hazır mısın? Evet diyorsan piyasaya adım atarken başına geleceklere biraz daha hazırlıklı olabilirsin. Yok değilim, ben öğrenciliği acısıyla tatlısıyla çok sevdim 1. sınıfa geri dönemem diyorsan kaçış yolları mevcut.

Diplomayı bölüm başkanından gururla aldın ve o kepi yakalamalıyım stresiyle bir heves havaya attın. Tebrik ediyoruz. Ya sonra?

Bir tasarımcının en mühim parçası olan portfolyon hazır mı? Mühendis arkadaşların 2 günde cvlerini hazırlayıp iş başvurularına başlarken senin haftalarını harcaman, belgelemen, anlatman gereken geceni gündüzüne kattığın projelerinin bir derlenip toparlanması lazım. Yine en çok iş senin yani! Çalış bakalım. Portfolyonun yanına bir de cv gerek tabii. Portfolyon tamamsa gerisi hikaye halledersin, panik yok.

Nerelerden iş bulunur? Bir  takım web siteleri mevcut (kariyer.net, yenibiris.com, secretcv.com, linkedin.com), mimarlar odasının sitesini takibe al, Arkitera'da  kariyer başlığının altına bir göz at ama üzgünüm yaşadığın yer şayet Türkiye ise o eş dost denilen insanlar hep işlere burnunu sokuyor.

Başvuru yaptığın yerler sana haftalarca dönüş yapmayabilir. Sorun sende değil sistem böyle işliyor. Bir yerden sonra en azından mülakata çağırsınlar da bu işin iç yüzü neymiş bir anlayalım diyerek her şeye başvurmaya başlayabilirsin. Gayet normal. Herkes bir yerden başlıyor önemli olan arama sürecini senden daha merakla takibe alan mahalle baskısıyla baş edebilmen.

Beklenen telefon geldi. İşte ilk mülakatın için verilen bir randevu! Elin ayağına dolaştı, sesin titredi, kalbin sıkıştı. Evet askerliğini yapmamış erkeğe, şantiyede çalışacak tek bir cinsiyete odaklanmamış, yeni mezuna kucak açıp onu da yetiştirmek isteyen iş verenler de var bu dünyada. Herkes bu aşamalardan geçti senin neyin eksik? Korkma, yapabilirsin.

Klasik sözler ile başlayalım. Görüşmeye10 dk önce git. Üstün başın düzgün olsun. Görsellik her zaman satıyor bunu en iyi kendi eğitim serüveninden biliyorsun. Yanında portfolyonu ve cv'ni bastır da götür. Dijital olarak bakmış olabilirler ama her daim baskı daha can alıcıdır.

Neler sorabilirsin? İş tanımı açık değilse buradan başlayabilirsin konuşmaya. Görevin ne olacak, senden beklenenler neler? Yeni mezun olduğunun altını çizmekte yarar var. Ama herkes gibi öğreneceksin. Aynen 1. sınıfta yaptığın gibi yeni bir dile adapte olacaksın. Kafandaki maaş aralığını sorabilirler ve şunu bilmelisin ki alt sınır olarak neyi söylersen kabul edildiğin taktirde kendi alt sınırınla çalışmaya başlayacaksın. (Yalnız mı yaşayacaksın, ailenin yanında mı olacaksın? Neye ne kadar harcama yaparsın bunları ölçüp tart. Para çabuk biten bir şey sonra darda kalma.) Piyasanın yeni mezuna verdiği ücretlerden haberdar değilsen bir üst dönemlerine danış az çok fikrin olsun. Her şey yolunda gidiyor seni almaya pozitif bakıyorlar. Ama! sigortanı yapacaklar mı, kendi maaşın üstünden mi yoksa asgari ücret üstünden mi yapacaklar? Buna razı olur musun düşün. Öğle yemeklerini ve ulaşım masraflarını karşılıyorlar mı? Hafta sonu çalışacak mısın? Senin dışında aynı ortamda çalışan ve danışabileceğin başka mimarlar, mühendisler olacak mı? Mesai saatlerini sor, öğren. Ek mesai ücreti alana rastlamadım henüz ama sen yine onu da sor içinde kalmasın. Sen baya baya gözüne kestirdin şirketi bir de zam politikaları nedir bir öğrensen daha iyi olur. Yılda 1-2 olarak değişenleri mevcut.

Ve o kabul ile ilk adımını attın ve çok heyecanlısın. Ne olursa olsun o heyecanını kaybetme. Her daim kendini sorgula, bu yola baş koyarken kafanda olanları bir kenara yaz ve unutma, arada dön ve oku belleğini taze tut. Tutkuyla yaptığın işi bulunca sıkı sıkıya sarıl. Her günün aynı olmasın, kendine bir şeyler kat ki çalıştığın yere de katkın olsun. Verilen işleri kendini adayarak yap ki iş sana öğretmen olsun. İş maceralarına bir sonraki yazıda dalarız. Yolun açık olsun.



*İzmir Ekonomi Üniversitesi 2013 Mimarlık Mezunları şöyle der:
-Çapulcu mimarlar mezun oldu!
-Senden büyük Le Corbusier var!
-Elini dilini mesleğimden çek!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder